ÇEK UYGULAMASI KAPSAMINDA YAPILAN İKİ ÖNEMLİ DÜZENLEME
Dünya ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de son zamanlarda etkisini yoğun olarak gösteren ekonomik kriz nedeniyle hükümet bazı kanunlarda değişiklik yapılmasını öngörmüştür. Bu kapsamda kamuoyunda “torba kanun” olarak adlandırılan ve 18 Şubat 2009 tarihinde TBMM’de kabul edilen “5838 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile 29 Kanun’da değişiklik yapan, 34 madde ve 6 geçici maddeden oluşan kapsamlı bir yasa hazırlanmış olup Sayın Cumhurbaşkanı’nın onayından sonra Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girecektir. Bahse konu kanun da özellikle ÇEK uygulaması ile ilgili olarak iki önemli değişiklik yapılmıştır.
1) 5838 Sayılı Kanun’un 18. maddesiyle; “3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanuna” aşağıdaki geçici madde eklenmiştir: “Geçici Madde 2: 31/12/2009 tarihine kadar, üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersizdir.” Bu düzenleme ile 31.12.2009 tarihine kadar çek hamilleri ellerindeki çekleri, keşide tarihi gelmeden bankaya ödeme için ibraz edemeyeceklerdir. Dolayısıyla çek yazan bir kişi bu çeklerin zamanından önce tahsil amacıyla bankaya verilme kaygısından kurtulmuş olmaktadır. Ancak 31.12.2009 tarihinden sonra eski düzenleme yürürlüğe tekrar girecek olup, TBMM’de bekleyen, özellikle Ticaret Kanunu Tasarısı, Borçlar Kanunu Tasarısı ile Çek Kanunu Tasarılarının bu tarihe kadar yasalaşacağını ve bu boşluğun düzeltilebileceğini umuyoruz.
2) 5838 Sayılı Kanun’da ÇEK uygulaması ile ilgili yapılan önemli bir değişiklik de; artık herkes tarafından bilinen“TTK madde 711 deki düzenlemedir”. 5838 Sayılı Kanun’un 32 inci maddesinde “29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 711 inci maddesinin üçüncü fıkrası yürürlükten kaldırılmıştır.” hükmü yer almıştır. Bu düzenleme ile; 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 711 inci maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen “Keşideci çekin kendisinin veya üçüncü bir kimsenin elinden rızası olmaksızın çıkmış olduğu iddiasında ise muhatabı çeki ödemekten menedebilir.” düzenlemesi hükümsüz kalmış olup, son zamanlarda, çoğunlukla kötü niyetle kullanılan bu uygulama artık çek alacakları açısından bir sürpriz olmaktan çıkmıştır. Çek borçlusu, çekin süresi gelmeden uyanıklık yapıp “çek elimden rızam hilafında çıkmıştır” diyerek bankanın ödememesini veya çekin arkasının yazılarak icra aşamasına geçilmesini engellemekteydi. Bundan böyle bir kaçamak söz konusu olamayacaktır. Peki gerçekten Çek elinden rızası hilafına çıkan kişi ne yapacak, bizce açık olmamakla beraber; tespit davasıyla delil tespiti yaptırmak ve böylelikle mahkemeden çeklerin geçersiz olduğu yönünde karar alarak bankaya bu kararı ibraz ederek ödemeyi durdurmak halen mümkündür.Kaynak : Sistem YMMMassiad Çözüm Ortağı