Tümdef
Duyurular

Kurumlar ve Gelir Vergisi Kanun’larında Yapılan Değişikliklerdeki Dikkat Çekici Konular

19 Temmuz 2012

Değerli Üyemiz;

Kurum ve Gelirler Vergisi Kanun’larında yapılan önemli iki konudaki değişikliklere ait bilgiler aşağıda bildirilmektedir.

İlgilenen üyelerimize duyurulur.

Saygılarımızla.

(Aslı İmzalıdır)

F.A. Tolga SÖZEN

Genel Sekreter

_____________________________________________________________________________________________________

BAZI KONULARDA DEĞİŞİKLİK YAPAN 6322 SAYILI KANUN YAYIMLANDI:

6322 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 15 Haziran 2012 tarihli ve 28324 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Kurumlar ve Gelir Vergisi Kanun’larında yapılan değişikliklerdeki dikkat çekici iki konu sirkülerimizde aşağıdaki gibi özetlenmiştir.
1.Girişim Sermayesi Fonu İndirimi:
Dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilecektir.
Teknolojik gelişmelerin hızlanması ve bu nedenle modern iş yaşamında ihtiyaç olarak ortaya çıkan, hızlı çözümler, buluşlar, yaratıcı fikirler, klasik sermaye-üretim ilişkisinden ayrı bir tür sermaye çeşidini doğurmuştur: Girişim sermayesi (Venture Capital- vençır kapital) denilen bu tür, özellikle küçük-orta işletmeler ile, yaratıcı fikirleri ve buluşları olan ama sermaye bulma sıkıntısı çeken küçük girişimciler için ideal bir çözüm olarak iş yaşamına girmiştir.
Girişim sermayesinde temel süreç, piyasa içinde boşluğu ve ihtiyacı hissedilen parlak bir fikir ya da buluşun araştırma geliştirme (ar-ge) aşamalarından başlayarak, pazarlama ve satışına kadar geçen dönemdeki sermaye ihtiyacının karşılanmasıdır. Sistemin işlerliği ise bu sermaye ihtiyacını karşılamak üzere, fon fazlası olan yatırımcıları ya da nakdini değerlendirme peşindeki girişimcilere bu süreci finansal olarak karşılama görevi veriyor. Buna risk sermayesi de deniyor. Risk sermayesi (Ya da girişim sermayesi) bu anlamda değerlendirilirse, kısa bir ifadeyle, kendilerine sermaye arayan firma veya yeni fikirleri olan girişimcilerin, kendilerine sermaye yatırımı yapabilecekleri yeni fikirleri olan girişimciler ve firmaları arayan "risk almaya hazır" sermayedarlar ile buluşması olarak tanımlanabilir.
Girişim sermayesi yatırımında söz konusu olan risk durumu, yeni bir ürün yaratılması ve piyasada tutulup tutulmaması riskidir. Elbette ne kadar yüksek risk olursa o oranda yüksek kar ya da verim getireceği iş yaşamının bilinen bir gerçeğidir. Alınan riskin başarıya dönüşmesi durumunda sağlanacak yüksek kar marjı ve satış hacminden kaynaklanan verimlilik artışı bu tür sermayeler ile çalışan ve üreten küçük girişimcilere ortak olan ve girişim sermayesi sunan yatırımcılar için çok önemli bir yatırım ve kar alanını oluşturmaktadır.

Sermaye piyasası mevzuatına göre kurulan girişim sermayesi yatırım ortaklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilecektir. Bu fon, kurum kazancının veya beyan edilen gelirin %10’unu ve öz sermayenin %20’sini aşamayacaktır. Fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar anılan yatırımda kullanılması şart olup, fonun amacı dışında kullanımı ve işletmenin tasfiyesi, bölünmesi, devri gibi durumlarda vergileme yapılacaktır. Uygulamaya ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı’nca belirlenecektir.
Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar pasifte geçici bir hesapta tutulur. Mükelleflerce, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.
Bu fon; amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, ortaklara dağıtılması, dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması veya işin terki, işletmenin tasfiyesi, devredilmesi, bölünmesi ya da girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde bu maddede belirtilen amaçla yeniden kullanılmaması halinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde vergiye tabi tutulur.
(6322 sayılı Kanun’un 15. Maddesi ile Vergi Usul Kanunu’na eklenen 325/A Maddesi)
Vergi Usul Kanunu 325/a Maddesi :
Sermaye Piyasası Kurulunun düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye'de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına sermaye olarak konulması veya girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması amacıyla, ilgili dönem kazancından veya beyan edilen gelirden girişim sermayesi fonu ayrılabilir. Bu fon, kurum kazancının veya beyan edilen gelirin %10'unu ve öz sermayenin %20'sini aşamaz.
Girişim sermayesi fonu olarak ayrılan tutarlar pasifte geçici bir hesapta tutulur. Mükelleflerce, fonun ayrıldığı yılın sonuna kadar girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına veya girişim sermayesi yatırım fonlarına yatırım yapılmaması halinde, zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil edilir.
Bu fon; amacı dışında herhangi bir suretle başka bir hesaba nakledilmesi, işletmeden çekilmesi, ortaklara dağıtılması, dar mükelleflerce ana merkeze aktarılması veya işin terki, işletmenin tasfiyesi, devredilmesi, bölünmesi ya da girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının hisse senetlerinin veya girişim sermayesi yatırım fonu katılma paylarının elden çıkarılmasından itibaren altı ay içinde bu maddede belirtilen amaçla yeniden kullanılmaması halinde, bu işlemlerin yapıldığı veya sürenin dolduğu dönemde vergiye tabi tutulur.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.
2.Yabancılara Yönelik Verilen Bazı Hizmetlere Gelir Ve Kurumlar Vergisi Avantajı:
KİME VERİLEN HİZMET?
Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara
HANGİ HİZMETLER?
Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yaralanılan aşağıdaki alanlarda faaliyette bulunan hizmet işletmelerinin verdiği teslimler.
  • Mimarlık,
  • Mühendislik,
  • Tasarım,
  • Yazılım,
  • Tıbbi raporlama,
  • Muhasebe kaydı tutma,
  • Çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti
  • İlgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin teslimleri
  • NASIL?

    İşletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50’si, gelir ve kurumlar vergisine tabi kazançtan indirilecektir. Kanunun uygulanmasına ve denetime ilişkin usul ve esasları Maliye Bakanlığı yayınlayacaktır.

    Bu indirimden yararlanabilmesi için;
  • Fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır,

6322 sayılı Kanun’un 9. ve 35. Maddeleri’yle eklenen bentler;
Kurumlar Vergisi Kanunu
Madde No :10 (6322 sayılı kanunun 35.maddesiyle eklenen bent; Yürürlük 15.06.2012)
Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50'si.

Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır.
Bu bentte yer alan oranı, hizmet alanları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye veya %100'e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu, bu bendin uygulanmasına ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.
Gelirler Vergisi Kanunu
Madde No: 89 (6322 sayılı kanunun 9.maddesiyle eklenen bent; Yürürlük 15.06.2012)
Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilerle, işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye'de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kaydı tutma, çağrı merkezi ve veri saklama hizmeti alanlarında faaliyette bulunan hizmet işletmeleri ile ilgili bakanlığın izni ve denetimine tabi olarak eğitim ve sağlık alanında faaliyet gösteren ve Türkiye'de yerleşmiş olmayan kişilere hizmet veren işletmelerin münhasıran bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazancın %50'si. Bu indirimden yararlanılabilmesi için fatura veya benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şarttır. Bu bentte yer alan oranı, hizmet alanları itibarıyla sıfıra kadar indirmeye veya %100'e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu, bu bendin uygulamasına ve denetime ilişkin usul ve esasları belirlemeye ilgili bakanlıkların görüşünü almak suretiyle Maliye Bakanlığı yetkilidir.

Kaynak: Sistem Yeminli Mali Müşavirlik ve Denetim Ltd.Şti

TÜMDEF Akademi

Tıbbi Cihaz sektör temsilcilerimizin her alanda bilgilendirilmesi ve güncel bilgilere erişimini kolaylaştırmak amacıyla TÜMDEF Akademi, kapılarını açtı!

DETAYLI BİLGİ