20.12.2009 tarih ve27438 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5941 sayılı Çek Kanununun getirdiği düzenlemelerle ilgili Massiad Hukuk Servisinin değerlendirmesi aşağıdaki linkte bilgilerinize sunulmuştur…
Yetersizliğine rağmen yeni yasalaşan bu Çek Kanunu uygulamaya özellikle iki hususta düzenleme getirmiştir. Bunlardan birincisi, bankalara bu kanunun hükümlerine aykırı davranıldığında yaptırımlar ile çek yaprağı başına ödenecek tutarın ödenmesinde kolaylıklar getirmesidir. İkincisi ise, infazın ertelenmesi müessesesidir. Bu müessese, TTK ve İİK’da düzenlenen iflasın ertelenmesi müessesesine benzerdir. Çekinin karşılıksız kalması neticesinde hakkında soruşturma veya kovuşturma açılan bir kişi, borçluyla anlaşır ise veya bir taahhütname ile borcunu iki yıl içerisinde faiziyle ödeyeceğini taahhüt eder ise iki yıl süresince soruşturma veya kovuşturma aşaması askıya alınacaktır. Bunların yanında yeni Çek Kanunu’nun getirdiği yenilikler genel olarak aşağıya çıkartılmıştır
1) Bankalar, çek hesabı açtırmak isteyenlerin yasaklılık durumuna ilişkin adli sicil kayıtlarını, açık kimliklerini saptamak için fotoğraflı nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi örneklerini, yerleşim yeri belgelerini, vergi kimlik numaralarını, tacir olanların ayrıca ticaret sicili kayıtlarını, esnaf ve sanatkar olanların ise esnaf ve sanatkar sicili kayıtlarını almak ve çek hesabının kapatılması halinde bunları, hesabın kapatıldığı tarihten itibaren 10 yıl süreyle saklayacak.
2) Çekin karşılığının tamamen veya kısmen bulunmaması halinde, çek düzenleyenin bankaca bilinen adresleri talebi halinde hamiline verilecek.
3) Çek hesabı açılmasını veya mevcut çek hesabından çek defteri verilmesini isteyen kişi, her defasında tacir veya esnaf ve sanatkar olup olmadığını, kendisi hakkında yasak bulunmadığını bankaya yazılı olarak beyan edecek.
4) Tacir olan ve tacir olmayan kişilere verilecek çekler ile hamiline düzenlenecek çekler, açıkça ayırt edilebilecek biçimde bastırılacak.
5) Banka, hamile, talep ettiği takdirde süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için; karşılığının hiç bulunmaması halinde, çek bedeli 600 lira veya üzerinde ise 600 lira, bu tutarın altındaysa çek bedelini ödeyecek.
6) Karşılıksız çeke sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili alarak, bin beşyüz güne kadar adli para cezası verilecek.
7) Karşılıksız çıkan her bir çekle ilgili olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilecek. Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlü olacak. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamayacak.
8) Varılan anlaşmanın Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi halinde, anlaşmada öngörülen süre kadar soruşturma veya kovuşturma durdurulacak. Anlaşmaya varılmış olması şikayetçi bakımından şikayetin geri alınmasını sonucunu doğurmayacak.
9) Karşılıksız çekin öngördüğü miktarı faiziyle birlikte ödemeyi taahhüt eden kişinin ödenmesi gereken miktarı belirli vadelerde ödeyeceğini taahhüt etmesi halinde anlaşma aranmaksızın taahhütnamede belirtilen süre kadar soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilecek.
10) Şikayetçinin başvurusu üzerine, anlaşma veya taahhüde uyulmadığının tespiti halinde soruşturmaya, kovuşturmaya veya hükmün infazına devam edilecek. Soruşturma veya kovuşturması durdurulan ya da hükmün infazı ertelenen veya durdurulan kişi hakkında “adli kontrol” uygulanacak.
Sonuç olarak; yeni Çek Kanunu’nun genel olarak borçlu acısından avantaj sağladığını; alacaklılara yeni kayda değer haklar getirmediğini ifade ederken, en azından uygulamada ticari hayatı önceki kanununa göre daha belirgin şekilde düzenleyeceğini umuyoruz.
Kaynak: Sistem YMM