İç pazardaki aksaklıkların giderilmemesi halinde, Türkiye'nin uluslararası pazarda da etkili olamayacağı yönünde görüş bildiren Tolga Sözen, başta ABD olmak üzere, tıbbi cihaz üretiminde gelişmiş ülkelerin, küresel ölçekte yer edinmiş markalara dahi devlet desteğinin sürdürdüğüne dikkat çekti. Türkiye'deki genel cihaz ihtiyacının sadece yüzde 15'inin yerli üretimden karşılanabildiğine işaret eden Sözen, “Bu aşamada, yerli tıbbi cihaz üretiminde istenilen seviye gelinebilmesi için Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) fiyatlarının maliyet ve kâr faktörü dikkate alınarak, belirli bir formülde fiyatlandırılmalı” diye konuştu. Ayrıca bu alanda, Ar-Ge ve yatırım teşviklerinin artırılması gerektiğine vurgu yapan Sözen, sektörün içinde bulunduğu tahsilat problemlerine de çözüm beklediklerini açıkladı.
“Tıbbi cihaz pazarı 3 milyar doları buldu”
Sektöre dair net bilgi olmamakla birlikte, 2015'te yaklaşık 500 milyon dolarlık büyüme tahmin ettiklerini açıklayan Tolga Sözen, söz konusu tahmine göre 2015'te tıbbi cihaz pazar büyüklüğünün 3 milyar dolara seviyesine geldiğini kaydetti. Diğer taraftan, Türkiye’de hastane sayıları ve istatistikleri sürekli değiştiğine dikkat çeken Sözen, şöyle devam etti: “Sağlık hizmetinin yüzde 65'i kamu yüzde 35'i ise özel sektör tarafından veriliyor. Hastane sayısı bakımından ise şu anda 800 kamu hastanesi, 550 de özel hastane faaliyet gösteriyor. Tıp merkezleri ve diğer orta ölçekli sağlık kuruluşları dikkate alındığında da söz konusu sayının iki katı kadar kuruluşun sağlık hizmeti verdiği tahmin ediliyor. Bunların yanında yaklaşık 70 üniversite hastanesi ve askeri hastaneler de sektöre hizmet veriyor.”
Tıbbi cihaz sektöründeki ihale sisteminin kamu adına tek taraflı işlediği bilgisini veren Tolga Sözen, kurumlar tarafından şartnamelerin tek yönlü hazırlandığına dikkat çekti. Bu duruma ilave olarak, teknik şartnamelerin de yetersizliğine vurgu yapan Sözen, “CE sertifikasına sahip Uzakdoğu'nun kalitesiz ürünleri ihalelerde ilk sırada yer alıyor. Röportajın devamı için tıklayınız
