Başkanımız Kazım Eryaşar 04.02.2012 Çarşamba günü TRT Arapça Kanalında canlı olarak yayınlanan İktisadiyat programına konuk oldu.
Programda; Baş Editör ve sunucu Mr.Amjad Abida'nın sorularını yanıtlayan İstanbul'da yapılan sağlık yatırımları hakkında bilgi veren Eryaşar, Kamu-Özel işbirliği ile yapılacak olan Sağlık Kampüsleri ve Sağlık Bakanlığına bağlı hastanelerin yatırımlarını değerlendirdi ve yeni yapılacak yatırımların Tıbbi Cihaz Sektörüne fırsat, etki ve faydalarının nelere olabileceğinin altını çizdi.
Sağlık sektörüne yabancı sermayenin ilgisi hakkında da açıklamalarda bulunan Başkanımız, 2008 yılından günümüze İlaç, Özel Hastaneler ve Tıbbi Cihaz sektörüne satınalma ve ortaklık şeklinde girişlerin olduğunu ancak SUT daki uygulamalar nedeniyle son zamanlarda hareketliliğin yavaşladığını belirtti. Bu sermaye girişlerinin; Stratejik ortaklık ve yatırım ortaklığı şeklinde gerçekleştiğini söyleyen Eryaşar, gelen yatırımcıların Arge'ye yönelik çalışmalar yaparak; üretime, İstihdamın artmasına ve ihracaatın artması yönünde çalışmalar yapması durumunda ülkemize fayda sağlayacağını altını çizdi.
Ülkemizdeki Tıbbi Cihaz pazarını Dünyadaki ilk 30 tıbbi cihaz pazarı içinde yer aldığını vurgulayan Eryaşar, geçtiğimiz yıl pazarın 2,1 milyar dolar seviyelerinde olduğunu ancak 2015 yılında pazarın 3, 5 milyar dolar seviyelerine çıkmasının beklendiğini ifade etti. Ayrıca Sağlık Turizminin de gelişeceğinin düşünülmesi ile bu rakam daha da artacaktır diyen Eryaşar sektörle ilgili diğer sorulara cevaplarken sözlerine
Ülkemizde Kullanılan Tıbbi Cihaz ve sarf Malzemelerin ancak ve tüm çabalara rağmen %15 i yerli üretimle karşılanmaktadır. Yani Tıbbi Cihaz sektörü %85 e yakın kısmı ithal ürünlerle sağlanmaktadır. Yine İhracatımızın ithalatı karşılama oranı 2010 yılına baktığımızda %15 civarında kalmıştır. Ancak 2011 yılında bu oranın bir miktar daha yükseldiğini gözlemliyoruz.
Devlet Hastaneleri ve Kamu sağlık kurumlarının aşağı yukarı tamamı en önce fiyat tercihini yapmakta, en ucuz fiyatı olanı ürünü menşe ve performans ölçümü yapmadan değerlendirmektedirler. Bunda da kurumların kendi döner sermayeleri ile yaşamaları zorunluluğu ve SGK SUT fiyatlarının olması gerekenin çok altında olmasından kaynaklanmaktadır. Maalesef bundan dolayı da Uzak doğu ve Çin Tıbbi Cihaz ithalatında çok önemli bir yerdedir. Yerli imalatçılarımız %1-5 gibi fiyat farklılıkları ile ihaleleri kaybetmektedirler. Hâlbuki gerekli destekler verilse Ülkemizdeki üreticiler yüksek kaliteli ürünleri çok daha ekonomik fiyatlarla pazara sunabilirler.
Tıbbi Cihaz sektörü stratejik ve ekonomik bir önem arz etmektedir. Katma değeri yüksek ürünler üretebilmek için mutlaka Sanayi-Üniversite İşbirliği yapılmalı, innovativ ürünler yaratmak gerekmektedir
Üretim yapan firmaları Ödeme, KDV sorunu, İşgücü istihdamındaki aşırı vergi, SGK primi, enerji vb gibi girdilerin yüksekliği gibi günübirlik dertlerden kurtarıp, vizyonunu genişletmeli önünü açmalıdır.
Çünkü ülkemiz, Sanayinin işgücü, üretim kabiliyeti ve tecrübesi, Üniversite ve Bilim adamlarının dinamik işbirliğine açık yapısı, ülkemizdeki ve bulunduğu coğrafyadaki tıbbi cihaz kullanım potansiyelini göz önüne aldığımızda Tıbbi Cihazda ileri teknolojik ürünlerin üretilmesi çok zor değildir. Ancak mutlaka devlet desteği gereklidir. Çünkü bu ürünlerin ülkemizde nihai alıcısı devlettir. Devletin vereceği destek sadece teşvik olmamalıdır ayrıca devlet kurumları arası koordinasyon sağlanarak mevcut problemlerimizin ivedilikle de giderilmesi gerekmektedir. Sayın Bakanın 28.Aralıkta sektörle buluşmasında değindiği teşvik konuları gerçekleşecek diye ümit ediyoruz. Dışa bağımlılıktan kurtulmanın yolu, ileri teknolojik ürünler üretmekten geçmektedir, diyerek son verdi.SaygılarımızlaF.A.Tolga SÖZENGenel SekreterProgram resimleri için tıklayınız
