Sağlık Bakanı Prof.Dr.Recep Akdağ’ın bizzat ilgilendiği projenin kamuya lansmanı ve taraflara anlatımını Kamu Özel Ortaklığı Derneği yürütüyor.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Bakan Akdağ, sosyal devlet olan Türkiye de sağlık hizmetleri sunumunun patronajı daima devletin elinde olacak dedi. Geçtiğimiz 5 yılda sağlıkta önemli ilerlemeler kaydedildiğini,nitelikli sağlık alanlarının oranının %20 ler civarına çıkarıldığını, Türkiyede kişi başına düşen sağlık harcamasının 6000-USD seviyesinde olduğunu belirtti. Akdağ, ülke genelinde 16 sağlık bölgesi oluşturduklarını , yatak doluluk oranının ise %75 ler civarında olduğunu vurguladı.
Kamu Özel Ortaklığına çok önem verdiğinin altını çizen Bakan Akdağ , önümüzdeki 7 yıl içerisinde Türkiyenin 30 yıllık sağlık yatırımı ihtiyacının tamamlanacağını kaydetti. Özel sektörle 25-30 yıllık ortaklıklar yaparak,Tıbbi İşletme dışındaki Güvenlik,Temizlik,IT Teknolojileri,İşletme ve Otelcilik gibi hizmetleri özel sektörün finanse edeceğini hatırlan Akdağ, bu sistem sayesinde kişi başına düşen yatak alanını 130m çıkaracaklarını ve nitelikli hizmet üretileceğini sözlerine ekledi.Hastane yapımı konusunda TOKİ ile yapılan işbirliğinde takas ve vade imkanı elde edildiğini
Bildirdi.en Akdağ , önümüzdeki günlerde pilot uygulamalar yapılması için hazırlanan şartnamelerin sektörel kamuoyuyla paylaşılacağını belirtti.Kamu Özel Ortaklığı Derneği Başkanı Özgür Yaprak ise yaptığı konuşmada, Sağlık Kentleri için Ankarada Etlik ve Bilkent, İstanbulda İkitelli gibi pilot bölgeler seçildiğini , farklı büyüklükteki 120 Sağlık Kompleksinin özel sektörle birlikte hizmete açılması için gerekli yasal düzenlemenin yapıldığını ve bu yıl sonu itibariyle ihalelerinin yapılacağını sektörümüze hatırlattı.Toplantıya derneğimizi temsilen katılan Yönetim Kurulu Başkanımız Uğur MUMAY yaptığı değerlendirmede, Sağlık Bakanlığının bu yeni süreçte mutlaka Yeni Yönetim Yaklaşımları geliştirmesi gerektiğini ve medikal tedarik sürecinde yerli firmaların tercih edilmesinin önemini vurguladı.Ciddi bir finansman gerektiren bu süreçte ihaleyi yüklenen çok uluslu veya çok ortaklı konsorsiyumlar finansmanı yurtdışından sağlayacağından tıbbi cihaz tedarikini de yurtdışından direk sağlayarak sektörü ve yerli üreticilerimizi safdışı bırakma eğilimine girebilir.Bu yüzden hazırlanan önümüzdeki günlerde pilot uygulamalar yapılması için hazırlanan şartnamelerin sektörel kamuoyuyla paylaşılması gerekliliğini vurgulayan Mumayşöyle devam etti.Uygulama ilk bakışta mevcut sağlık kurumlarının fiziki koşullarının iyileştirilmesi,modern ve çağdaş bir sağlık hizmeti sunumunu hedefleyen bir anlayış gibi görünmekte ancak yerel firmalarımız tedarik sürecinde yer alamazsa sektörümüz ciddi bir yok edilme tehdidiyle karşılaşabilir.
Diğer yandan bu denli modern ve dolayısıyla pahalı olacak sağlık sunumunda geri ödeme kuruluşu Sosyal Güvenlik Kurumunun rolü ve bu maliyetleri nasıl karşılayacağı , işletme denetimlerinin nasıl yapılacağı gibi konularda sektörel kamuoyunun aydınlatılmasının önemine değinen Mumay, sektör temsilcilerine de bu yeni süreçte çok uluslu veya güçlü yerli şirketlerle çözüm ortaklığı yaparak sürece dahil olmalarını tavsiye etti.