Tümdef
Haberler

Tümdef ve Seis işbirliğinde ‘Kamu-Özel Sektör Toplantısı’ Ankara’da gerçekleştirildi…

Tümdef ve Seis işbirliğinde ‘Kamu-Özel Sektör Toplantısı’ Ankara’da gerçekleştirildi…

Tümdef ve Seis organizasyonunda sektörün güncel konularının değerlendirilmesi amacıyla Kamu-Özel Sektör temsilcilerini biraraya getiren toplantı 26 Eylül 2009 tarihinde Ankara Crowne Plaza Otelinde gerçekleştirildi.

Özellikle Kamu Kurumlarının temsilcilerinin yoğun katılımıyla gerçekleşen ve ilk defa bu kadar ciddi bir diyalog zemininin oluştuğu toplantının moderatörlüğü, T.C.Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Nihat TOSUN tarafından gerçekleştirildi.

Toplantının açılış konuşmasını yapan TÜMDEF Genel Başkanı M.Ali Özkan, tıbbi cihaz sektörüne gereken önemin verilmesi ve eşit muamele görmek istediklerini belirterek, mevzuat değişiklikleri ve yeni düzenlemelerin öncesinde STK temsilcileriyle görüşülmesinin önemine değindi. Sektörün tüm dönüşüm sürecinde diyalog ekseninde kamuya yardımcı ve fedakâr bir rol üstlendiğini vurgulayan Özkan, bu desteğin her iki tarafta yarattığı olumlu etkisinden bahsetti. M.Ali Özkan ayrıca geciken kamu alacaklarıyla ilgili olarak, bu konuda asektörün artık dayanacak gücünün kalmadığını ve sektörün hastanelerden alacaklarının herhangibir kamu bankasıyla anlaşılmak suretiyletemlik edilebilmesini önerdi. Mesleki Yeterlilik Kurumu-MYK- ile Tümdef arasında 25.09.2009 tarihinde gerçekleştirilen protokolle tarihi bir adım atıldığını söyleyenÖzkan artık sektörde nitelikli eleman ihtiyacının belirlenmesinde Tümdef önderliğinde kriterler oluşturulacağını kaydetti.

Daha sonra kürsüde söz alan SEİS Başkanı Metin DEMİR, sektörün kamudan biriken alacaklarının en azından bir defaya mahsus defaten ödenmesinin sektöre nefes aldıracağını belirtti. Sektörün desteklenmesi ve önemsenmesi halinde sektörün hızla üretime geçebileceğini anımsatan Demir, bu konuda ilgili Bakanlık temsilcilerinden desteklerini istedi.

Toplantının moderatörlüğünü üstlenen Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Prof.Dr. Nihat TOSUN yaptığı konuşmada, AB müzakere sürecinde yapılan değişikliklere en hızlı adaptasyonun Sağlık Bakanlığı tarafından gerçekleştirildiğini ve son dönemde ülkemizde sağlık alanında önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Vatandaşların eşit ,hakkaniyetli ve nitelikli sağlık hizmeti alabilmesi için tüm kaynakların seferber edildiğini belirten Tosun, bu toplantıların rutin şekilde yapılması için çaba göstereceğini de belirtti.

Sektör temsilcilerinin, sağlıkta standartların korunması ve kalitenin arttırılması için teknolojiyi takip ederek pazara nitelikli ve fonksiyonel ürünler sunmalarını istedi.

Kendi imzasıyla yayınlanan 2009/45 sayılı genelgeden bahseden TOSUN, genelge ile döner sermayeli kurumlarımızın kaynaklarını daha etkin ve verimli kullanmalarını sağlamak amacıyla satın alma işlemleri ve stok yönetimi kapsamında bir takım düzenlemeler yapıldığını söyledi.

Bu kapsamda Bakanlığa bağlı sağlık kurum ve kuruluşlarında bulunan ihtiyaç ve stok fazlası tıbbi sarf malzemesi, ilaç, serum, anti serum, aşı, her türlü ortez ve protez ve benzeri malların “İl Stok Havuzu” şeklinde değerlendirileceği ve bu hususun takibi için her ilde Sağlık Müdürlükleri bünyesinde Stok Koordinasyon Ekiplerinin oluşturulacağını, ayrıca döner sermaye kaynaklarından 2010 yılı ve sonrası yıllar ihtiyaçları için yapacakları tıbbi sarf malzemesi, ilaç, serum, anti serum, aşı, ortez, protez gibi ve benzeri alımlarında; toplu olarak yapılacak çerçeve anlaşmaların (çerçeve anlaşmalarla satın alınması uygun olanların) uygulanmasının zorunlu hale getirildiği belirtilerek bu süreçleri takip etmek üzere “Merkezi Satın Alma Birimleri”nin oluşturulmasının talimatlandırıldığını kaydetti.

Geciken kamu geri ödemelerindeki gecikmelerle ilgili söz alan T.C.Sağlık Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanı Mehmet ATASEVER, geciken kamu geri ödemelerinin hastane yönetimi, finansman döngüsü ve yanlış stok yönetimi gibi sorunlardan kaynaklandığını, bu sorunların ancak akılcı bir ihale ve stok yönetim metoduylagiderilebileceğini belirtti.

Tıbbi Cihaz sektörünün ödemeleri için sistematik ve kalıcı bir çözüm üretileceğini, yapılan yeni düzenlemelerle 2010 yılından itibaren özellikle Sağlık Bakanlığına bağlı kurumların geçmiş yıllardan daha kısa sürelerde ödeme yapacağını belirtti. Geri ödemelerdeki sürecin 2010 yılında maksimum 90 gün içinde yapılması için gayret gösterileceğini ifade eden Atasever, sektör temsilcilerinin şikâyetlerine cevaben, ayniyatı kesilen faturaların idareler tarafından engeç 10 gün içinde Saymanlığa gönderilmesinin bir yasal zorunluluk olduğunu söyledi.

Kamu kaynaklarının etkin kullanımı için, özellikle sarf malzeme ve miatlı ürün gruplarında kurumların, Çerçeve İhale Yöntemiyle ihaleye çıkarak maksimum iki aylık stok bulundurması gerektiğinin altını çizen Atasever, İl Stok Havuzlarıyla verimliliğin arttırılarak en geç 2011 yılında tamamen stoksuz çalışma metodunun geliştirileceğini belirtti.

Kurumların doğru yönetilmesiyle ülke kaynaklarının doğru kullanılacağını bu sayede tedarikçilerinde bu sistem sayesinde rahatlayacağını kaydeden Atasever, Çerçeve Alımların başlangıçta uygun olan sarf ürünler için 1 yıllık yapılabileceğini hatırlattı. Yaşanabilecek sorunlar ve sektörün tekelleşmeye yolaçabileceği hakkındaki endişelerini haklı bulduğunu söyleyen Atasever, Çerçeve İhale ve İl Stok Havuzu uygulamaları başladıktan sonra net sonucların görülebileceğini belirtti.

Aynı konuda bir görüş açıklayan T.C.Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü Daire Başkanı İsmail Hakkı YAZICI , ‘Ödemelerde Öncelik Sırası’ genelgesinin aslında palyatif bir çözüm olduğunu ve geciken kamu ödemelerini engellemeyeceğini belirtti. Döner Sermayelerin hacminin son yıllarda %50 büyüyerek 18 Milyar TL ye ulaştığını söyleyen YAZICI, %80 lik payın sağlıkta olduğunu ve bununda sektörün büyüdüğünün işareti olduğunu vurguladı. Döner Sermayeler yapısının 2012 yılına kadar komple yenileneceğini belirten YAZICI , sektöründe bu süreçte katkılarını beklediklerini ifade etti.

Daha sonra kürsüye gelen KİK Düzenleme Dairesi Başkanı Oğuz ÇALIK, en çok önemsedikleri ve en çok çaba sarfettikleri sektörün Tıbbi Cihaz Sektörü olduğunu ,Çerçeve İhalelerin 2004/18 sayılı AB Uyum Direktifinin bir gereği olduğunu ve Türkiyenin bu yöntemi denemesi gerektiğini belirtti.

Çerçeve İhalelerin kısa vadede kamu yararına gibi görünsede uzun vadede bir Tekelleşmeyi getirebileceğini hatırlatan sektör temsilcilerine cevaben, bunların uygulama başladıktan sonra görülebileceğini ,Çerçeve İhalelerin hem alıcı hemde satıcı açısından önemli emniyet sübaplarına sahip olduğunu,mesai ve enerji açısından ülke açısından avantajlı olduğunu ifade etti.Ancak ülkemizin kırılganekonomik şartlarında isteklilerin doğru fiyatlama yapmalarının önemine değindi.

Ölçek ekonomisinden faydalanarak bu sayede kamunun en uygun şartlarla mal/hizmet sağlayabileceğini belirten Çalık, bu uygulamanın sadece sağlık sektöründe değil tüm sektörlerde de uygulanabileceğini bildirdi. ÇALIK, eerçeve ihalelerin 1 yıldan 4 yıla kadar çeşitli zaman dilimleri için yapılabileceğini, yaklaşık maliyet toplama ihtiyacını ortadan kaldıracağını, sarf ve acil ihtiyaçlar için yapılmasının daha uygulanabilir olacağını ifade etti. Çerçeve aşamasında 2 kez üstüste fiyat vermeyen firmaların Yasaklı olmayacağını ancak çerçevenin dışına çıkarılacağını, ancak Kısa sözleşme aşamasında isteklinin tahhütlerini aynen diğer ihale usullerinde olduğu gibi yerine getirmek zorunda olduğunu belirten Çalık, istekli sayısının üçün altına düşmesi halinde ise ihaledeki o kalemlerin iptal olacağını vurguladı.

Yeni dönem sağlık projeksiyonu hakkında bilgiler veren T.C.Sağlık Bakanlığı (İEGM) İlaç Eczacılık Genel Müdür Yardımcısı Ali Sait SEPTİOĞLU, iki ay önce bünyelerine katılan Piyasa Gözetim ve Denetim Şubesinin etkin çalışmalarına başlandığını, gerekli personel ve teknolojik altyapı desteği verilerek bu şubenin güçlendirileceğini ve TİTUBB sisteminin 2009 sonuna kadar tüm haklarının Sağlık Bakanlığı tarafından devralınacağını belirtti.

Tıbbi Cihaz setktörünün hakettiği değerin İEGM tarafından sağlanacağını kaydeden Septioğlu,İlaç ve Tıbbi Cihaz konularında piyasanın ve piyasaya tıbbi cihaz arz eden firmaların denetimlerinin İEGM tarafından etkin biçimde sağlanarak oluşturulacak veri tabanının, 2010 yılında TBMM Genel Kurulunda onaylanması beklenen Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumuna referans teşkil edeceğini kaydetti.

Ali Septioğlu ayrıca, PGD faaliyetlerinin 2010 yılında etkinleştirileceğini, TİTUBB sayesinde yine 2010 yılında KİK ile ortak çalışmalarla EKAP-Elektronik Kamu Alım Platformu kullanılarak sektörde e-ihale sürecinin başlayacağını da vurguladı.

PGD Şube Müdürü Bilgehan KARADAYI, sektör temsilcilerinden gelen sitem ve şikayetleri üzerine, TİTUBB nin sürekli yenilenen ve versiyon atlayan yapıda olduğunu bu konuda sistematik çok büyük sıkıntı olmadığını ancak teknik bazı aksamaların olduğunu kabul ettiğini belirtti. TİTUBB sisteminin ihracat yaptığımız bazı ülkeler tarafından referans kaynağı olarak alındığını ve önümüzdeki yıllarda,başta KİK ve Dış Ticaret Müsteşarlığı gibi kurumlar tarafından kullanılabieceğini söyledi. Veri tabanının yeteri kadar güvenli olduğunu belirten Karadayı,bu husustaki şikayetlerin incelendiğini ve sistem sorunu değil,kullanıcı sorunu olduğunun belirlendiğini söyledi.TİTUBB için hizmet alınan teknoloji firmasıyla olan sözleşmenin sona ermesi, personel eksikliği ve PGD şubesinin İlaç Eczacılık Gn.Md. devri sebeplerinden yaşanan aksamaların ivedilikle giderileceğini vurgulayan Karadayı, toplu ürün girişine izin vereceklerini ve UNSPC güncellemesi başta olmak üzere bazı yeni düzenlemelerle bir çok kolaylıklar sağlanacağını kaydetti. Karadayı ayrıca bundan sonra tüm duyuruların www.iegm.gov.tr anasayfasında yayınlanacağını söyledi. Tıbbi Cihazların KDV oranları konusunda yaşanan çifte standart ve kavram karmaşaları ile ilgili gelen sorular üzerine Karadayı, bu konuda Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 8 kişilik çalışma grubuna Tıbbi Cihaz Mevzuatı ve TİTUBB hakkında gerekli bilgilendirmenin yapıldığını belirtti.

Geçerlilik tarihibiten CE belgelerinin yenilenmesi anında tüm onayların düşmemesi için,firmaların Cuma günleri kurumdan randevu almalarını ve Pazartesi günü yeni onayların verilerek işgünü kaybının engellenebildiğini söyledi.Karadayı ayrıca 2010 yılından itibaren Self Declaration CE mevzuatların yanına üretici firmanın ISO13485 belgelerinin mutlaka eklenmesi gerektiğinihatırlattı.

T.C Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Md.Yardımcısı Dr.Orhan KOÇ yaptığı konuşmasında, Bakanlığın merkezi alım yöntemiyle Akılcı Cihaz Alımı gerçekleştirilerek , ihtiyaç fazlası malları engellemeyi planladıklarını ifade etti.Özellikle 2010 yılında inşası tamamlanacak hastanelerin ihtiyaçlarının merkezi alımlarla genel bütçeden karşılanacağını belirten KOÇ, fayda/malişyet odaklı bir sistem kurduklarını söyledi. Her sağlık kuruluşunun teknolojik ihtiyacına göre ürün sağlayabilmesi ve eşit rekabet koşullarının sağlanması maksadıyla Ortak Şartname havuzunun oluşturulacağını vurgulayan KOÇ,bunun için sektör temsilcilerinden destek istedi. Bu konuda Sektör adına söz alan M.Ali ÖZKAN standart şartnamelerle alım metodunun ve teknoloji takibinin sektörümüzde yürümeyeceğini belirterek , Sağlık Bakanlığının şartname hazırlamak yerine rehber olmasını önerdi.

Toplantıya Sosyal Güvenlik Kurumu adına katılan SGK-Fiyatlandırma Daire Başkanı Hanefi GÖK, TİTUBB Fiyat Girişlerinin büyük bir kısmının tamamlandığını, Negatif (geri ödemesi yapılmayan) listenin tamamlandığını ancak Pozitif (geri ödemeye esas) listenin henüz oluşturulamadığını bildirdi.Bu konuda sektöründe desteğine ihtiyaç duyduklarını belirten GÖK, 2009 yılının sonuna kadar UBB fiyat girişleri ve Pozitif Listeyi tamamlamak istediklerini ifade etti.Emekli Sandığı EK5A-EK5C ve eski SSK protokol listelerinin 2010 yılının başından itibaren yürürlükten kaldırılarak Pozitif Listelerin dikkate alınacağını söyleyen GÖK, kişiye özel (ortez-protezlerle) ilgili TSE belgeli atölyelerle anlaşma yapabileceklerinin de sinyallerini verdi.

Devlet Malzeme Ofisinin temsilcisi DMO Daire Başkanı Murat ŞENOL gündemle ilgili, kurumun 7 bölge ve 4 bürosunda toplam 1000 personelle hizmet verdiğini, 2007 yılı sonu itibariyle 900 Milyon TL alım yapan DMO da Tıbbi Cihaz Alımlarının 70 Milyon TL olduğunu belirtti.

DMO nun Stok-Katalog-Müteferrik olmak üzere 3 ayrı biçimde alım türü olduğunu ve 5,072 Milyon TL ye kadarlık kısmın KİK esasına tabi olmadan kendi usülleriyle alınabildiğini söyleyen Şenol, Tıbbi Cihazlar konusunda şimdilikKaryola,Hasta Yatağı,Ameliyet Masası ve Hastane Mefruşatlarının alındığını ancak 2010 yılının başından itibaren daha geniş bir yelpazede Tıbbi Cihaz alımı yapabileceklerini belirtti.

Massiad olarak , tüm sektör temsilcilerinin geleceğe yönelik endişelerini içeren sorularını rahatlıkla ilgililerine yöneltebildiği ve sektörümüz adına düzenlenen bu çok faydalı toplantıda gösterdikleri özveri ve iyi niyetli çalışmalarından dolayı TÜMDEF Genel Başkanı Sn.M.Ali Özkan ve SEİS Başkanı Sn.Metin Demir’e yürekten teşekkür ediyoruz.

Toplantı görüntüleri için tıklayınız…….

TÜMDEF Akademi

Tıbbi Cihaz sektör temsilcilerimizin her alanda bilgilendirilmesi ve güncel bilgilere erişimini kolaylaştırmak amacıyla TÜMDEF Akademi, kapılarını açtı!

DETAYLI BİLGİ